70’li yıllarda, ahşap sandaletlerin, dönemin Türkiye güzeli ile yapılan gazete ve bilboard reklamı
1933 yılında Niğde’nin Bor ilçesinde doğan Mahir Yoleri, ilkokulu bitirdikten sonra yatılı sanat okulu sınavını birincilikle kazanır. Resime karşı doğuştan yeteneği sınavdaki öğretmenleri bile şaşırtır. Fakat henüz ikinci sınıftayken, babasına ayakkabı kalıpçılığı mesleğinde yardım etmek için eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalır.
Mahir Yoleri kısa süren öğrenim hayatına rağmen, teknik resim ve makinenin temel bilgilerini öğrenmiştir. Bunu kendi resim yeteneğiyle de birleştirerek bir torna makinesi yapar.
Makinenin bir tarafına modeli bağlayıp diğer tarafından kopyasını elde ederek günlük üretim kapasitesini iki çiftten, onbeş çifte çıkarmışlardır.
Üretim kapasitesinin artması sonucunda Niğde’nin Bor ilçesi dar gelmeye başlar ve 1960 yılında daha büyük bir şehir olan Adana’ya taşınmaya karar verir. Adana’da günde 60 çift kalıp üretmesine rağmen yine de talepleri karşılayamamaktadır.
Bunun sonucunda Nurettin Cenanoğlu ile ortaklık kurarak kalıpçılık işine devam etmeye karar verirler. Kuracakları firmanın ismini soyadlarının ilk hecelerini birleştirerek oluşturmaya karar verirler. Cenanoğlu’nun 'CE' si ile, Yoleri’nin 'YO' su birleşerek, günümüzün bilinen markası 'CEYO' firmasının ismini oluşturur.
Üç sene sonra Mahir Yoleri Adana da dar gelmeye başlar. 1963 sonrasında Mahir Yoleri, hedeflerini büyük tutmak için, ayakkabı kalıpçılığına İstanbul’da devam etmek ister.
Fakat ayak anatomisini ve ergonomisini çok iyi incelemiş olan Mahir Yoleri, kendi özgün kalıplarını ve tasarımlarını kararlı bir şekilde oluşturmaya başlar. Anatomik kalıplarında her insana ortak bir form oluşturarak kısa zamanda aranılan bir kalıpçı haline gelir.
Mahir Yoleri, 1965 yılında Türkiye’nin en iyi ayakkabı kalıpçısı olarak anılmaktadır.
Nitekim yurt dışı gezilerinde ortopedik ahşap tabanlı sandaletler ilgisini çeker ve tüm birikimini de kullanarak bu tarzda çok daha farklı modelleri kendisi çizip üretmeye başlar. 60’lı yılların sonunda, 70’lerin başında, halen günümüzde hepimizin tanıdığı Mineli modelinin ahşap versiyonunu müşterilerinin beğenisine sunar. Stratejik bir kararla ürünler eczanelerde satılmaya başlanır.
AHŞAP KESİM BÖLÜMÜ
1978 yılında kalıpçılık tamamen bırakılır. Ceyo’nun modern fabrikasının olduğu Esenlerde üretim devam eder.
SAYA KESİM BÖLÜMÜ
70’li yıllarda, ahşap sandaletlerin, dönemin Türkiye güzeli ile yapılan gazete ve bilboard reklamı
“Ortopedik sandalet” sloganı ile piyasaya çıkan Ceyo terliklerin, sağlıklı ürünler olduğunu desteklemek açısından satış noktalarının eczaneler olması, tüketicinin gözünde Ceyo’yu farklılaştırmıştır.
Farklı renklerdeki deri sayalar, metal vida yardımı ile ahşap tabana monte edilmiştir.
Kullanılan malzemelerin kaliteli olması, ürünlerin uzun yıllar dayanıklı olmasını sağlamış ve Ceyo’nun uzun ömürlü ürünler üreten bir firma olarak tanınmasına katkıda bulunmuştur.
80 ‘li yıllarda yaygınlaşan apartman hayatında, ahşap sandaletler gürültü çıkmasına neden olup, toplum hayatına saygıyı önemseyen Ceyo’yu taban için farklı malzeme arayışına yönlendirir.
O yıllarda yeni çıkmış olan poliüretan, ayak için ahşap kadar sağlıklı bir malzeme olup, ahşaptan daha hafif niteliktedir.
Ayrıca poliüretanın da ahşap gibi doğa dostu olması ve atıldığı zaman doğada kaybolabilmesi Ceyo A.Ş.’yi ahşap yerine poliüretan ile sandalet üretimine yönlendirir. Ahşap malzemenin bırakılmasında, ormanların korunmak istenmesinin de payı büyüktür.
80’li ve 90’lı yıllara geldiğimizde, Ceyo’nun ürün kataloğunda ahşap terliklerini yerini poliüretan terliklerin aldığını görürüz. Poliüretandan üretilen ahşap sandaletler MİNELLİ olarak kataloglarda yerini almaktadır.
Poliüretan terlikler dünya standartlarına göre 30 bin kere bükülerek test edilirken, Ceyo A.Ş. de ise, aynı test 300 bin kere tekrarlanmaktadır. Seçilen poliüretan ve diğer malzemelerin birinci sınıf olması, kaliteye ve dayanıklılığa veren üretim yaklaşımıyla birleşince, ortaya uzun yıllar eskimeyen ürünler çıkarmaktadır. Müşterileri tarafından uzun ömürlü üretim yapan bir firma olarak tanınan Ceyo’nun bu yaklaşımı, ilk ürün olan ahşap sandaletlerden beri değişmemiştir.
Günümüzde ürünlerini bayanlar, erkekler ve çocuklar olmak üzere üç kategoride sınıflandıran Ceyo, her sene yaz ve kış koleksiyonu olmak üzere iki kere ürün serilerini yenileştirmekte ve tanıtımını yapmaktadır.
CEYO ORTOPEDİK SANDALET SANAYİİ ve TİCARET A.Ş. ‘ yi kurulduğu günden bu yana ürünlerinde kaliteye ve ergonomiye önem veren tasarım odaklı bir firma olarak tanımlayabiliriz.
Firma kurucusu Mahir Yoleri, kendi ürünlerini üretmeye başlamadan önceki tarihlerde, tasarımlarına kendi torna makinalarını yaparak ve bu makinalarda kendi tasarımı olan tabanları üreterek başlamıştır. Kalıp tasarımı yapabilmek için ayak anatomisinin inceliklerini öğrenmiş, kendi eskizleriyle özgün kalıp formları hazırlamıştır.
1960’ların sonu 1970’lerin başında, ahşap sabolar üzerinde çalışmaya başladığında, beğendiği bir modeli kopyalama yoluna gitmemiş, kendi modellerini oluşturmuştur.
Mahir Yoleri, zaman içinde oğlu Ahmet Bey’e ve yeğeni Ulvi Bey’e o güne kadar edinmiş olduğu taban tasarımının inceliklerini aktarmış olup, halen oğlu ve yeğeni ile birlikte şirketin tasarım ve yönetim faaliyetlerini sürdürmeye devam etmektedir. 90’lı yıllara kadar firmada tasarım sadece üst yönetimde bulunan aile üyeleri tarafından sürdürülmüştür. Son 15 yıldır ise ar-ge ve tasarım firma içinde görünen bir departman haline gelmiştir.
Beş kişiden oluşan tasarım departmanında çalışanlar farklı disiplinlerden gelmişlerdir. Taban formları üzerine çalışan iki kişinin yanı sıra, ayakkabı modeli çizen, tecrübelerinden yararlanılan deneyimli bir modelci bulunmaktadır. Ayrıca bilgisayarla grafik çizimler üzerine çalışan iki kişilik bir ekip de tasarım departmanında yer almaktadır. Üniversite mezunlarından ve tecrübeleriyle yetişen çalışanların oluşturduğu ar-ge ve tasarım departmanı üst yönetimle ortak olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
Günümüzde bünyesinde 350 çalışan barındıran Ceyo firmasında taban ve tasarım bölümü önemli bir birim haline gelerek departmanlaşmıştır.
Mahir Yoleri’in başlatmış olduğu kaliteli ve şık ürün üretme felsefesini geçmişten günümüze 40 yıldır değişmeden devam ettirmektedir.
Halen tasarım departmanı ile bizzat çalışmalarını sürdüren Mahir Yoleri’nin günümüz koleksiyonlarına katkısı devam etmektedir.
2000’li yılların başından bu yana birçok yeni firmanın pazara girmesiyle terlik piyasasında rekabet artmış, ürünler çok çeşitlilik kazanmıştır. Yaklaşık 250 milyon dolarlık büyüklüğe sahip olan terlik sektöründe, pazara yeni giren markalar, büyük reklam bütçeleri ayırarak rekabeti kızıştırmıştır.
Yoğun reklam kampanyalarıyla % 30 civarında büyüme gösteren sektörde, Ceyo, Polaris, Muya, Twigy, My-Ter, Gezer ve Arrow gibi firmalar rekabet etmektedir. Terliğin önemli bir moda aksesuarı haline gelmesiyle, piyasa hareketlenmiş, firmaların satışları artmıştır.
2001- Kriz öncesinde birçok firma gibi toptancılarla çalışılırken, kriz sonrasında firmada üst yönetimin aldığı kararla distribütörlüğe geçilmesine karar verilir. Toptancılar aracılığıyla satılan ürünlerin son satış noktaları kontrol edilememekte, Carefour’da, semt pazarlarında dahi Ceyo terliklerin satışı gerçekleşmeydi. Kaliteli ve sağlıklı ürünleri ile kalıcı bir marka olmayı hedefleyen Ceyo A.Ş., 2001’de aldığı karar sonucunda, kendi mağazacılık zincirini oluşturmaya başlar.
Hedef kitlesinde segmentasyona gitmeyen Ceyo, üst orta gelir grubuna ürün satan bir firma olarak konumlanmaktadır.
Yurt içinde 1500 yetkili perakende satıcı ve 27 Ceyo Store, Yurt dışında ise 42 adet yetkili perakende satıcı ve 10 adet Ceyo Store ile müşterilerine kaliteli ve bilinçli hizmet vermek için, üretim ve satış sistemini de günümüz koşullarına adapte etmiştir.
Ceyo, üretiminin % 85’ ini iç pazara, % 15’ini yurt dışına ihraç etmektedir. Ortadoğu ağırlıklı olmak üzere, Avrupa ve Japonya’nın da aralarında bulunduğu 17 ülkeye sürekli ihracat yapmaktadır. Bu ülkeler arasında Kuveyt, Dubai, Suudi Arabistan, Lübnan, Suriye, Portekiz, Macaristan, Japonya, İngiltere ve ABD’de satış noktaları bulunmaktadır. Günümüzde corner satış noktaları şeklinde çalışılan yurt dışı perakendecilerle, ülke distribitörlüğüne gidilmesi hedeflenmektedir.